İSMAİLAĞA VAKFININ ASILSIZ İDDİA VE İFTİRALARINA BİNAEN FATİH MEDRESELERİ VAKFINDAN KAMUOYUNA ZARURİ DUYURUDUR.
İsmailağa Vakfı bulanık suda balık avlamaya devam ediyor. 03.07.2017 tarihinde İsmailağa Vakfı’nın basına servis etmiş olduğu ve tamamen asılsız itham, iftira ve karalamalarla dolu olan açıklamalarını esefle kınıyor, kötü söz ve iftira sahibinindir diyoruz.
Mahmut Efendi Hazretlerimizin tırnaklarını kazıyarak zamanın her türlü fitne ve fesadından uzak bir temelin üzerine kurduğu bu nadide cemaatimiz içinde 17 senedir fitneyi ilk defasında çıkaran, körükleyen, yayan, devam ettiren ve bu fitnenin son bulup cemaatimizde birlik ve beraberliğin hakim olmasına engel olan, 2000 yılından beri vakfı fitne kazanına çeviren kurum İsmailağa Vakfı’nın ta kendisidir.
Bizler Fatih Medreseleri Vakfı olarak 2005 senesinden bu yana her sene düzenli olarak İsmailağa Vakfı’na kendi hoca arkadaşlarımızdan oluşan heyetler göndererek cemaatimizin içerisinde ki bu fitneyi bitirmelerini defaatle talep ettik. Çıkan sorunların ancak bir masanın etrafında toplanarak çözülebileceğini söyledik. Vakfımız hakkında senetsiz, dayanaksız, ispatsız, tarikata ve şeriata uygun olmayan bir takım iftira ve yalanlarını ispat etmeleri gerektiğini söyledik. Fakat İsmailağa Vakfı delil getirmek yerine iftiralarına her sene yenisini ekledi. Efendi Hazretlerimizden gördüğümüz terbiyeden dolayı sergilediğimiz suskunluğumuzu suçluluk psikolojisi olarak değerlendirdiler. Vakfımız bu olgun tavrını 2000 senesinden 2015 senesine kadar tam 15 sene yani düşünmeye ve olgun hareketler yapmaya yetecek bir zaman devam ettirdi. Defalarca sergilediğimiz sulh ve kardeşlik tavrı karşısında İsmailağa Vakfı tarafından bizlere karşı hiçbir olumlu adım, hiçbir kucaklayıcı tavır hasıl olmamıştır.
Tam tersine itici ve ötekileştirici tavırlarını her geçen gün, her geçen sene daha da artıran İsmailağa Vakfı, Efendi Hazretlerimizin yolunda hafız ve hoca dolasıyla dindar nesil yetiştirmemize ciddi mana da engel olmaya başlayınca 15 senelik susukunluğun ardından çıkardıkları fitnelere karşı Şer’i şerif hukuku içerisinde cevap vermeye karar verdik. Aldığımız bu karar neticesinde iftiraya dayalı değil, bizzat ispatlı ve senetli olarak İsmailağa Vakfı’nın yapmış olduğu cemaatimizi ve ümmeti bağlayan ciddi hataları kamuoyuyla paylaşmaya başladık.
Daha sonra İsmailağa Vakfının bu ayrıştırıcı, bölücü ve fitneci tavırlarının sadece bize karşı olmadığı yaşanan çok üzücü bir takım hadiselerle gün yüzüne çıktı.
Zira Efendi Hazretlerimizin emir ve taleplerine fındıkkabuğunu doldurmayacak bir takım mazeret ve gerekçeler göstererek yerine getirmeyen ve bu yüzden Sultanımızın Fatih Çarşamba’dan ayrılmasına ve bir daha hiç dönmemesine sebep olan İsmailağa Vakfı’dır.
Efendi Hazretlerimizin açık izni ve talebi olmasına rağmen kendilerini Efendi’den çok efendi görerek sarık takın emrini kabul etmeyen, Efendi Hazretlerimizin kalbini kıran, İsmailağa Vakfı’dır.
Efendi Hazretlerimizin adına düzenlenen ve yüz senede bir alime verilen “müceddidlik’’ ödülünün bizzat Efendi Hazretlerimiz tarafından İnönü stadyumunda yapılması istenilmesine rağmen birtakım münafık gazetelerle ortaklaşa buna engel olan ve kendisine bağlı hoca ve talebeleri merasime göndermeyen yine İsmailağa Vakfı’dır.
Hükümetle Marifet Derneği arasına fitne sokarak, hiç yoktan uydurma sebeplerle Efendi Hazretlerimiz adına yapılan külliyenin yıkılmasına sebep olan yine İsmailağa Vakfı’dır.
Ölmeden Sultanımızı beyinlerinde öldüren bu feraset ve basiret fakiri adamlar hastanede yatan Efendi Hazretlerimizden şeyhlik isteyecek kadar ileri giderek neyin peşinde olduklarını açık açık göstermişlerdir.
Ülkemizde ve dünyanın dört bir tarafına bizzat Efendi Hazretlerimiz tarafından gönderilen vekiller üzerine, kendilerine biat eden vekiller göndererek aralarında çatışma çıkaran, fitneye sebep olan İsmailağa Vakfıdır.
Vazifesi başındaki birçok vekilimizin maaşını keserek onları dünyacı olmaya iten yine İsmailağa Vakfıdır.
Mekke’de Vakıf Hocalarımıza saldıran zalimlerin yanında yer alarak zalime çanak tutan, böylece onlarla ortak olan yine İsmailağa Vakfı’dır.
Yaptıkları bu kadar hatanın içinde hala utanmadan sıkılmadan Fatih Medreseleri Vakfı hakkında fitne çıkaran ve bunu da Efendi Hazretlerimizin ve camiamızın ismini kullanarak yapan yine İsmailağa Vakfı’dır.
Yıllarca bizim hakkımızda Efendi Hazretleri bunları kovmuştur diye iftira atarak, fitne çıkaran bu insanların bu sözleri Efendi Hazretlerimizi hiç tanımadıklarını ortaya koyan en büyük delildir. Çünkü Efendi Hazretlerimiz yeryüzüne insan kovmak için değil insanların hidayetine vesile olmak ve onları Allah’a kavuşturmak için gelmiştir.
Efendi Hazretlerimizin hayatı onlar gibi atmak, dışlamak ve ayrıştırmak üzere değil, birlik, beraberlik ve kucaklamak üzere kurulmuştur.
İçinde bulunmuş oldukları bu itici ve fitneci tavırları yüzünden şu an camiamızda ne birlik ne dirlik ne de beraberlik kalmamıştır. Bir de bunun üzerine tuz biber serper gibi Cübbeli gibi şöhret tutkunu, her zaman kendi menfaati doğrultusunda adım atan, cemaat olma fikriyatından uzak bir medyatik hocayı da kendilerine sözcü tayin ederek cemaatimizi daha büyük bir tehlikenin içine sürüklemişlerdir.
Yukarıda sunulan deliller doğrultusunda İsmailağa Vakfı’nın İsmailağa ifadesinin dışında cemaati temsil konusunda hiçbir özellikleri ve kabiliyetleri kalmadığı yakinen anlaşılmıştır. O yüzden halkımızdan ve cemaatimizden bu hata yumağı haline gelmiş legal görünümlü illegal yapının yaptıkları, yayınladıkları şeyleri camiamızla ve Efendi Hazretlerimizle bağdaştırmamalarını rica ediyoruz.
Ramazan çalışmaları berbat geçmiş olmalı ki, rant kapıları bir bir yüzlerine kapanınca kamuoyuna böyle agresif ve iftira dolu açıklamalar yapma ihtiyacı hissetmiş olmalılar.
Fatih Medreseleri Vakfı artık sürekli sırtına vurulan bir abalı değildir. Kim olursa olsun eğer bize iftira atar cemaatimizi tehlikelere atmaya kalkarsa bilsin ki elimizdeki tüm imkanlarla hukuk zemini içerisinde onlarla mücadele edeceğiz.
Son olarak talebelerimizin çektiği videolara gelince onlar istismar değil esasında İsmailağa Vakfı’nın Efendi Hazretlerimizin aziz ismini istismar ederek çıkardıkları fitne sonucu arkadaşlarını kaybeden içleri yanan minik yüreklerin birer feryadıdır.
Allah doğruların yanındadır. Ve Hak daima galiptir.