Hocam Türkiye gündemini bir haftadır tamamen meşgul eden Taksimdeki Gezi parkıyla Türkiye’nin hemen hemen çok bölgelerinde halkımız bilinçli bilinçsiz bir eylem içerisinde bu konular hakkında görüşleriniz önerileriniz var mı?

 

HOCA EFENDİ ÜÇ MADDE DE TAKSİM GEZİ PARKI OLAYINI DEĞERLENDİRDİ

 

Şimdi bu konuyla alakalı bir kaç madde üzerinde değerlendirme yapmak lazım.

 

HALK BİLİNÇLENDİRİLMELİ

 

Birincisi; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve belli mercilerin ifadesini dikkate almak lazım.  “Halkı yeterince bilinçlendirmedik”

 

DEVAMLI SÖYLÜYORUZ, AMA…

 

Biz bu konuyla alakalı senelerdir hem sohbetlerimizde hem yazılarımızda devamlı aynı şeyi söylüyoruz. Bu halkı bilinçlendirmeden, şuurlandırmadan olayları halka güzel anlatmadan bildirmeden sürüklemeye kalkarsanız bu halk devamlı yanlışa sürüklenir. O yüzden illa olayı bilinçlendirmek lazım, bilgisini güzel aktarmak lazım.

 

KADROLAR KURULMALI

 

Bu konularda ciddi kadrolar kurup, bu kadroların sadece vazifesi yapılacak bir hizmetin, bir anlayışın mutlaka halka bilinçlendirmesi olmalıdır.

 

 

 

 

OLAYDAN KİMSENİN HABERİ YOK

 

Bu konuyla alakalı arkadaşlara sorduğumuz zaman taksimde olaylar var, hiç kimsenin malumatı yok! Bilgisi yok! Nedir bu olay, niye başlamıştır, ideolojik midir veya bir başka olaydan mı kaynaklanmış kimsenin bilgisi yok. Bilgisi olmayınca da bu sefer kimden ne duyarsa oraya meylediyor.

 

HALKIMIZ UYANIK OLMALI

 

Halkımızın da bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor, yanlış ideallere sürüklenme durumundalar, ifadeleri hareketleri oluşumları yanlış olan insanların güdümüne girme durumundalar. Allah muhafaza eylesin. O yüzden kesinlikle bilinçlendirme konusunda çok eksik var tamamlamasını Mevla Teala inşallah ikram eylesin.

 

 BAŞBAKAN’IN TUTUMUNU BEĞENİYORUZ

 

İkinci konuyla alakalı ise olay oldu ne yapacağız? Bu konuda Başbakanımızın tutumunu son derece beğeniyorum. Yani kalkıp da her olay da yok tencere vurduk, lamba söndürdük, bilmem şunu yaptık diye ortaya çıkmaya kalkarsan bu da hizmeti insanlara göndermekte engellemiş olur. Ancak bunu da şuraya bağlamak lazım insanlara hizmeti götürürken eğer yanlış götürüyorsan, bilinçlendirme yapmıyorsan insanın ağzına bal sürsen o zehir olarak kabul eder.

 

EĞİTİM YOKSA, ŞUUR OLMAZ

 

İşte o şuurlandırma, o bilinçlendirme hususunu da üçüncü konu olarak değerlendiriyorum. Eğer sen şuurlandırmayı şuanda yapmaya çalışırsan bu eksik olur. Çocuk yaştan eğitimini aldığın bu yavruyu genç yaşındaki insanımızı eğitimi ile beraber bilinçlendirirsen, şuurlandırırsan ona Allah, Peygamber  ve vatan sevgisini verirsen o zaman bu insanlardan verim beklersin. Yoksa sen insanları sevgiyi vermediğin müddetçe işin rengi değişir. Taksim olmaz bu sefer İzmir olur, İzmir olmaz Tunceli olur, Tunceli olmaz Edirne olur, Tekirdağ olur.

 

UFAK YAŞTA EĞİTİM ŞART

 

Eğer biz çocuklarımızı gençlerimizi yavrularımızı ufak yaştan başlayıp genç yaşlarında ve devamında da aynı şekilde Allah, Peygamber, din sevgisiyle ve din şuuruyla beraber vatan sevgisiyle beraber şuurlandırırsak o zaman bu hallere halkımızda düşmez, renkte değişmez. Bu insanlar huzur içinde yaşar.

 

Hizmetlere laf söylemek kesinlikle şükürsüzlük, nankörlük olur. Ama hizmetin mutlaka eğitime ağırlık verilmesini gençlere ağırlık verilmesini mutlaka eğitimle alakalı bu insanlara güzel bir şekilde şuurlandırması gerektiğini defalarca söylediğimiz halde yine maalesef bu konuda son derece eksiklik var.

 

HER ALANDA OLDU, AMA EĞİTİM KONUSUNDA HİÇ BİR İLERLEME OLMADI

 

İnceleyelim! Mesela yol konusunda incelediğimiz zaman Türkiye de çok büyük bir gelişme var, hatta bu konuyla alakalı hangi konuda incelerseniz görürsünüz hepsinde büyük bir çalışma var. Her şeyde büyümü var, ama eğitim konusuna bakın 2002 ile 2013 yılı arasında ki eğitim de bir doğru düzgün bir ilerleme yok.

 

Bazı şeyler var, ama onlar göz boyama hakikaten inceleme de yok. 2002 ile 2013 de kötü alışkanlıklara bakıldığında son derece artış göreceksiniz. O yüzden üzerinde durduğumuz konu dini eğitim, Allah sevgisi, Peygamber sevgisi ve din şuuru bu insanların kalbine verilmediği müddetçe yapılacak bir şey olmaz. Sıkıntı buradan biter, başka yerden başlar. O yüzden Allah’ım İnşaallah bu konu da devlet erkanına, tüm halkımıza şuurlanmayı bu işe gerçekten gönül vermeyi ciddiyet vermeyi nasip eylesin.

 

MAKSATLAR BAŞKA YERE TAŞINMAMALI

 

Bizim bütün duygularımız, düşüncelerimiz bu şekilde olur. Yoksa yapılan işlerin kalkıp da doğru olduğu yanlış olduğu konusuyla alakalı çok tartışma da yok, sebebi zaten yoktur. Ancak maksatlar başka yerlere, ifadeler başka yerlere taşınıyor, bunlar doğru değildir. En güzeli bizim yapmamız gereken hassasiyet gençlerimizi güzel yetiştirmek onlara bu işin olgunluğunu vermektir.

 

Allah razı olsun hocam gündemle alakalı ön açıcı ve aydınlatıcı vermiş olduğunuz bilgiler için ağzınıza sağlık teşekkür ediyoruz.

 

Allah sizden de razı olsun.