

Allah’ü Teâlâ insanların huzurlu bir hayat sürdürebilmeleri için bir takım şeylerin yapılmasını veya yasaklanmasını emretmiştir. Bütün emir ve yasaklar bizlerin iyiliği içindir.
Mesela rabbimiz zinayı yasaklarken bunun karşısında nikâhla beraber evliliği meşru kılmıştır ki, sağlıklı bir toplumun temel taşı olan aile kavramı nikahla meydana gelmekte, hem nesillerimizin hem de milletimizin devam ve bekası böylece sağlanmaktadır.
Ahlak ve iffetli bir toplumun imarı nikâhla sağlandığı gibi hayırsız bir toplumun ortaya çıkmasına da flört kılıfı giydirilmiş, özgürlük ifadeleriyle taçlandırılmış, ahlak dışı ilişkiler sebep olmaktadır. İslam dininde nikâhsız birlikteliğe yer yoktur, nikâhsız beraber olan varlıkların neler olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Allah insana bu hususta müsaade etmemiştir. Çünkü insan bu dünyanın halifesi konumunda olduğu gibi bu şerefli konum onu diğer canlılardan ayırmaktadır.
Maalesef toplumumuzda bir takım yanlış ilişkilerin başlamasına yayılmasına hatta normalleşmesine, meşhur olmuş ve medyatik bir takım artist, sanatçı, manken, futbolcu, siyasetçi gibi ünlü isimler neden olmaktadır. Toplumun belli kesimlerince sevilen, özenilen, örnek alınan bu insanlar gerçek sanat ve eserleri ile değil takılmış oldukları rahat tavırları, ölçüsüz hareketleri ve tepeden tırnağa yanlışla dizayn edilmiş yaşam tarzları toplumu olumsuz etkilemekte, özellikle gençlerimiz tarafından olayın sadece pembe tarafı dikkate alınarak böyle bir hayat tarzını onlar da yaşamak istemektedir.
Bu kesim günahın her türlüsünü açıktan özendirerek yapmaktan çekinmezken diğer taraftan medya ahlaksızlığın tetikçiliğini yaparak, bu sahte mutlulukları ekranlara taşıyarak, adeta insanımızın gözünün içine sokmaktadır. Magazin programları adı altında bu çirkinliklerin meşrulaştırılması, dört duvar içinde kalması gereken şeylerin ifşa edilmesi, aile ortamlarında yaşanması gerekenlerin ahlaksızca milletin önüne serilmesi, çocuklarımız, gençlerimiz ve geleceğimiz açısından son derece büyük bir tehdittir.
Reyting yapma uğrunda her türlü ahlaksızlığı çekinmeden ekranlarına taşıyan, meşru olmayan ilişkileri dizilerde, filmlerde teşvik edip, sevdiren, bunu da bütün ikazlara rağmen inadı bir şekilde devam ettiren medya tüm bunları ballandıra ballandıra, özendirerek ve mutlaka ulaşılması gereken bir netice gibi insanımızın önüne sunmaktadır.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere İslam dışı toplumlara baktığımızda flört hayatı diye bir hayat benimsemişlerdir. Flört kılıfı altında gayri ahlaki, günübirlik ilişkilerle hayatlarını geçiren bu insanlar, adeta hastalıklı bir toplum haline gelmiştir. Aile gibi kutsal bir kurumu yok etmiş genç nüfuslarını bitirmişlerdir.
Fakat medya bunların hiç birini anlatmaz onlar yeter ki toplum uyusun derler. Kendi menfaatleri dışında hiçbir şey düşünmezler.
Bu yaptığınız çirkinlikler toplum ve aile hayatımızı olumsuz etkileyen hareketlerdir. Allah tarafından yasaklanmıştır, dediğimizde özel hayatımıza niye karışıyorsunuz, özgürlüklerimize ne için müdahale ediyorsunuz diyerek çığırtkanlık yaparlar.
Netice olarak flört ve benzeri gayri ahlaki davranışlara ve bunların ekranlardan yayılmasına engel olmak için devletimize ve halkımıza büyük vazifeler düşmektedir. RTÜK bu konuyla alakalı takibini sıklaştırmalı, sivil toplum kuruluşları ‘‘ahlaklı toplum nasıl olmalı’’ başlığı adı altında seminerler ve konferanslar düzenlemelidir, Böylece halkımızı özellikle de gençlerimizi şuurlandırıp bu bataklıklardan uzak tutmuş oluruz.
Gayret Etmek Bizden, Muvaffakiyet Allah’tandır.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu