Her Doğum Bir Ölümün Habercisidir - Fatih Medreseleri | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Her Doğum Bir Ölümün Habercisidir


Her doğum bir ölümün habercisidir aslında. Bir gün bizlerde aynı güzellikleri yaşayacağız inşaallah. Bir gün bu imtihan Dünyasından sıyrılıp, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in yanına, bütün peygamberlerin yanına, bütün Allah Dostlarının yanına, bütün şühedanın yanına ve en önemlisi Allah-u Azimüşşan’ın zatına, Efendi Hazretlerimiz (k.s.) ile birlikte bütün ihvan kardeşlerimizle birlikte kavuşacağız inşaallah.

 

Bu duygular içerisinde Efendi Hazretlerimize (k.s.) gönül vermiş Kuyumcu Kent esnaflarından Hüseyin Öztuz abimizi trafik kazasında ebedi aleme uğurladık. Bizleri maddi ve manevi destekleriyle hiçbir zaman bırakmayan abimizi, hafız talebelerimizde unutmadı. Kendisine Hatimler, Kelime-i Tevhidler hediye edildi.

 

Rahmetli Hüseyin abimizin kardeşi Hafız Yusuf kardeşimizin organize ettiği programa bizlerde iştirak ettik. Yasin, Tebareke, Amme ve kısa sürelerden sonra Fatih Medreseleri Heyet Kurulu Üyelerinden Yasin Başkeser Hocamız bizlere bu anlamlı günde Dünya’nın faniyetinden ve lüzümluğundan, bizleri bekleyen cennetten ve bu cenneti nasıl kazanmamız gerektiğinden bahsetti. Dinlerken hepsinden feyz aldık ancak cennet ile alakalı anlattıkları ayet, hadis ve kıssalardan bir demeti sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

“İman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: “Bu daha önce de rızıklandığımızdır” derler. Bu onlara (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.” (Bakara Suresi/25)

 

De ki: “Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin katında içinde temelli kalacakları altından ırmaklar akan cennetler tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır. Allah kulları hakkıyla görendir.” (Ali İmran/15)

 

“Yüzleri ağaranlar ise artık onlar Allah’ın rahmeti içindedirler içinde de temelli kalacaklardır.” (Ali İmran/107)
“İşte bunların karşılığı Rablerinden bağışlanma ve içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlerdir. (Böyle) Yapıp-edenlere ne güzel bir karşılık ecir var.” (Ali İmran/136)

 

Ebu Hureyre’den (r.a.) nakledildiğine göre: Peyamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve Celil Allah: Ben iyi kullarım için hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insanın kalbinden geçmeyen şeyler hazırladım, buyurdu.” Allah’ın kitabında bunu tasdik eden delil şu ayettir: Artık yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne sevinçler saklandığını hiç kimse bilemez.”

 

Hz. Peygamber (s.a.v.): “Şüphesiz Cennette öyle bir ağaç vardır ki bir süvari, süratli, talimli, iyi cins bir at ile yüz sene yürüse de onu bitiremez” buyurmuştur.

 

Ebu Saîd Hudrî’den (r.a.) bildirildiğine göre: Hz. Peygamber (s.a.v.): “Allah, Cennet ahalisine: Ey Cennet ahalisi! diye hitap buyurur. Onlar: Ey Rabbimiz! Sana iki defa icabet ederiz ve kullukta daimiz. Hayır senin iki elindedir derler. Allah: Razı oldunuz mu? buyurur. Kullar: Ya Rab! Nasıl razı olmayalım? Sen bize mahlûkatından hiç bir kimseye vermediğini ihsan buyurdun! derler. Allah: Bundan daha kıymetlisini vereyim mi? buyurur. Onlar: Ey Rabbimiz! Bundan daha kıymetli ne olabilir ki? derler. Bunun üzerine Allah: Ben size rıdvanımı (razımı) helal kılıyorum ve artık bundan sonra sizlere ebediyen kızmam! buyurur.”

 

Sehl bin Sa’d’dan (r.a.) Allah Resulü’nün (s.a.v.): “Şüphesiz Cennet ehli Cennetteki köşkü, sizin gökte yıldızı gördüğünüz gibi göreceklerdir” buyurmuştur.

 

 

 

Yorum yapın