Efendi Hazretlerimize Yapılan Haksızlıklar Dosyası – 8 | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Efendi Hazretlerimize Yapılan Haksızlıklar Dosyası – 8


SARIK KONUSU (1)

Marifet Dergisi 28 inci sayıdan alıntılayarak sorular sormaya, Efendi Hazretlerimize yaptıkları haksızlık ve zulümlerle Efendi Hazretlerimizin tarikatını bozanları ifşa etmeye devam ediyoruz.. Yazdıkça, olayların tahlilini yaptıkça; “Efendi Hazretlerimize bunu da mı yapmışlar? Şunu nasıl yapabilirler? Her biri 40, 50 senedir Efendi Hazretlerinin yanında olan bu nasipsizler; bunca senedir Efendi Hazretlerinden kılık kıyafet benzerliğinden başka hiç mi bir şey almamışlar?” demekten ve hayret etmekten kendimizi alamıyoruz. Ve aynı zamanda Peygamber Aleyhisselam’ın hakiki vârisi, kâinatta aransa taransa bir eşi ve benzeri bulunamayan böyle bir Mürşidi Kâmile, Sultanımıza bu muameleyi yapmışlar da biz bunu nasıl görmemişiz? Kendi nefsimiz hakkında ufacık bir şey konuşulunca kıyametleri koparan bizler; Sultanımıza neler yapılmış ta “sabrediyoruz” demişiz? Efendi hazretlerimize bu muameleyi nasıl yapmışlar da biz bunu görmemişiz?

Sırf edep olan tarikatımızın bozulmasına nasıl göz göre göre razı gelebilmişiz?

Ey İddef ve İsmailağa Vakfı Yetkilileri..!

Sizler kendinize bir soru bile sorulmasına dayanamaz, kendi isteklerinizin yerine getirilmeyişine asla tahammül edemezken, yeryüzünün halifesi ve müceddidi Efendi Hazretlerimize nasıl bu zulümleri reva gördünüz? O’nu yıpratıcı, sorgulayıp hesaba çekici davranışlarla, O’nun kalbini daraltıp incitirken hiç mi vicdanınız sızlamadı? Hiç mi merhametiniz kalmamış, hiç mi acımadınız O sultanımıza ki, bu muameleleri O’na layık gördünüz? Efendi Hazretlerine bu muameleyi yapmışlar da, biz nasıl bunu görmemişiz? Görmüşüz de nasıl olayları anlayamamışız, ya da razı gelmiş, Efendi Hazretlerine bunlar yaşatılırken nasıl rahat olabilmişiz?

Marifet Dergisi 28. sayı (Aralık 2014) Sayfa 18 : “Efendi Hazretlerimiz, Şam -ı Şerif dönüşü canı gibi sevdiği sarığı serbest ettiğinde, İsmailağa Heyeti buna karşı çıktı. Efendi Hazretlerine gelip; “Biz karar aldık” diyerek, O’nun verdiği hükmü iptal etmeye çalıştıklarında, bu harekete çok üzülen Sultandan aldıkları cevap; Reşahat veya Nefahat gibi bir kitapta kıssa olarak okunmuş olsa, “Bir mürşide bu yapılmaz” dedirtecek cinstendi. Maalesef heyet dağlardan teröristlerin indirilip, sınır kapılarında törenlerle karşılandığı, çeşitli kesimlere açılımlar yapıldığı ve hürriyet havasının ettirildiği bu ortamda Efendi Hazretlerinin hikmetli çıkışını anlamaktan aciz kalmıştı”.

Heyet ile Efendi Hazretleri arasında geçen ve kameraya da kaydedilen olay şu şekilde geçmiştir:

İhvanlardan bazıları Efendi Hazretlerine giderek: “Dışarıda sarık takabilir miyiz Efendi Hazretleri “diye soruyorlar. Efendi Hazretleri ise “Takın” buyuruyor. Sonra bu kişiler Selahattin Hoca ile karşılaştıklarında: “Hocam Efendi Hazretleri dışarda sarık takılmasına izin verdi, ne dersiniz”? demesi üzerine Selahattin Hoca İsmailağa Vakfı heyetini kastederek: “Bir büyüklere! soralım” diye karşılık veriyor. Cuma günü yaşanan bu hadise, cumartesi umreden gelen İsmailağa Vakfının büyüklerine ! arz edilince; pazar günü komple 25 kişi Selahattin Hoca da dahil, Efendi Hazretlerine giderek Efendi Hazretlerinin verdiği yanlış! hükmü iptal ettirmek için O’nu ikna etmeye çalışıyorlar. Efendi Hazretlerimiz ise, onların mürşidlerine akıl öğreten!, İrşad edip doğru yola sevkeden!, mürşidlerine mürşitlik! yapan ve O’na bakış açılarını ortaya koyan bu tavırlarına cevabı, tam da onların Efendi Hazretlerine bakışlarını yansıtan cinstendi! Efendi Hazretleri son derece morali bozulmuş bir şekilde: “Ben zaten yaşlandım. Bu işlerden anlamam “deyip onlardan yüz çevirmişti.

Bu anlattığımız hadisenin video kaydı da mevcut olup, onu da yayınlıyoruz.

Bu hadise; İsmailağa Vakfı heyetinin ve o meclise katılanların tamamının Efendi Hazretlerine nasıl bir mürid olduklarını gösteren ibretlik bir vesikadır.!

Bu hadise; kapıda Efendi Hazretleri adına Efendilik yapanların nasıl bir ruh yapısı, itaat ve teslimiyet anlayışı içinde olduklarının göstergesidir.!

Bu hadise; Efendi Hazretleri adına vazife yaptığını iddia eden kişilerin nasıl bir akıl tutulması içinde hareket ettiklerinin somut delilidir.!

Bu hadise ile birlikte İsmailağa Vakfı ve heyeti fiilen düşmüştür ve o andan itibaren yok hükmündedir.!

Aldıkları kararların tamamının; Efendi Hazretlerinin kararları ile uzaktan yakından alakalı olmadığının apaçık bir göstergesidir.!

Ey İsmailağa Vakfı Heyeti ve Hocaları..!

Eğer sizler bu hareketinizi Efendi Hazretlerine değil de, eski meşâyihtan birine yapmış olsaydınız, sadece bu hareketiniz bile sizin tamamınızın kapıdan kovulmanıza sebep olacak bir harekettir.! Ne var ki Efendi Hazretleri sırf rahmet olduğu için size hak ettiğiniz muameleyi yapmamıştır. Bütün çileleri, zahmetleri, eleştirileri ve hesaba çekilmeleri Efendi Hazretlerimiz çeksin, sizler; eleştirilemezlik, hesap sorulamazlık ve dokunulmazlık zırhlarına bürünerek ve sıfır risk alarak, zahmetsiz ve çilesiz hak etmediğiniz bir mürşitlik hayatını yaşayın öyle mi?

Unutmayın ki her ne kadar garip zamanda bozduğunuz tarikat anlayışı sizi bu konuma koymuşsa da; sizin gerçek yüzünüz; sarık konusunda Efendi Hazretlerimize yaşattığınız bu muamele ile net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Sizin gerçek değeriniz ise; Efendi Hazretlerimiz bu olayda size karşı takınmış olduğu tutumla sergilenmiştir.!

Bizler, sizin hak ettiğiniz gerçek yüzünüz ve değerinizi göstermeye devam edeceğiz.!

Bu konu öyle bir yazıda halledilemeyecek bir konu ve siz de bu konunun daha yüzlerce örneği olduğu için yarın kaldığımız yerden devam edeceğimizi bildiririz .

Gerçekleri ortaya çıkarmak bizden, gizlemek sizden, muvaffakiyet Allah’tandır.

İSMAİLAĞA DERNEĞİ YAZI İŞLERİ KURULU

Yorum yapın