Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi, Cihat Kotan’ın Kavacık Medine Mescidi’nde yapılan düğün merasimine katıldı.

 

Düğün sonrası sorulan sorular üzerine bazı açıklamalarda bulundu.

 

Öncelik olarak belirtelim ki son din olan İslam yani dinimiz “hoşgörü” dinidir. Ancak biz Müslümanlar bu konuyu kendi akıl ve yorumumuzla değil, Kitap ve sünnete göre değerlendirmeliyiz. Yani bizce hoşgörü değil kitap ve sünnete göre hoşgörülü olmalıyız. Çünkü kime ne kadar hoş görülü davranılması gerektiğini en iyi bilen Allah ve Resulü’dür. Eğer konu bu açıdan ele alınırsa aydınlatıcı bir bilgiye sahip oluruz.

 

HOŞ GÖRÜDE ÖLÇÜ

 

Ehli sünnet uleması şöyle der; “Biz onların (kafirlerin) dini konudaki yanlışlarını hareketlerimizle de ortaya koymakla memuruz, dolayısıyla haklıymışlar izlenimini verecek şekilde saygılı davranışlardan kaçınmalıyız”

 

Ne mükemmel bir tespit. Ölçüyü ne güzel ifade ediyor. Yani öyle bir davranış sergilemek lazım ki bir kafire hoş görülü davranacağım diye onu inancında ve fiilinde haklıymış pozisyonuna sokmayacağız. Ve sen kafirsin, ebedi cehennemliksin diyerek de kapıları yüzüne çarpmayacağız.

 

MÜSLÜMANA KAFİR AMELİ YAKIŞMAZ

 

Buradan yola çıkarak bir Müslüman hoş görülü davranacağım diyerek bir kafirin inancına ve ameline eyvallah çekmesi kesinlikle Kur’an ve sünnete sığmaz. Mümin inancıyla bağdaşmaz. Hele de aslı astarı olmayan bir takım özel günlerine hoş görü çerçevesinde ilgi göstermek, normal bakmak hatta onların yılbaşılarını bayramlarını kutlamak kesinlikle dinimize bağdaşmaz.

 

Eğer hoş görü onların yaptıklarını yapmak olsa idi bunun Kur’an ve sünnette illa örnekleri olurdu. Halbuki nice hadisler de Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kafirlere benzememek hususunda ciddi telkinlerde bulunmuştur. Hatta bir defasında mübarek tırnaklarını keserken bir Yahudi’nin oğlu Peygamberimize “Ya Resulullah babamda böyle tırnak kesiyor” demesi üzerine tırnak kesiş şeklini değiştirmiştir.

 

NE BÜYÜK GARABAT

 

Şimdi bunları Müslümanlar bile kendi aralarında zor konuşuyorlar. Böyle anlattığın zaman anlatanı zorbalıkla, yobazlıkla, yozlaşmışlıkla itham ediyorlar. Müslümanlardaki garabata bak. Öyle garip hallerdeyiz ki kafirlere hoş görülü olacağız diye kendi Müslüman kardeşlerimize yapmadığımızı bırakmıyoruz. İşte esas tehlike buradadır. Hani din kardeşine saygı, hani merhamet nerede hoşgörü. Bir Müslüman bir kafiri kardeşinin tırnağıyla bile kıyas edemez. Çünkü Allah katında bu iş kıyas bile kaldırmaz. Bir garip hal daha var ki ne yazık benim mümin kardeşim kendi yılbaşısını bilmez, öğrenmez, takip etmez ama Peygamberine inanmayan o zalimleri adım adım takip eder. Allah hepimizi ıslah eylesin. Lütfen dikkat edelim. Bir Müslümana yakışmayacak hallerden, hareketlerden, yerlerden kendimizi uzak tutalım diyerek Hoca Efendi sözlerini tamamladı.