Bahçelievler Halkı Çanakkale Ruhunu Yaşadı | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Bahçelievler Halkı Çanakkale Ruhunu Yaşadı


dsc_029921 Mart 2012

Bahçelievler Halkı Çanakkale Ruhunu Yaşadı

Fatih Medreseleri 21 Mart 2012 akşamı saat 20.00’de Çanakkale Şehitlerini Anma konulu Hayat Dersi Konferanslarının Bahçelievler etabını büyük bir başarıyla gerçekleştirdi. Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa katılım hayli yüksekti. Programın sunuculuğunu yapan Fatih Medreseleri Heyet Kurulu üyesi Selim Ulusal Hoca salona alınamayan katılımcılardan özür dileyerek, bir dahaki konferansı daha büyük bir salonda yapacaklarını belirtti.

Program her zamanki gibi Kur’an ziyafetiyle başladı. 3. Merkez Bölgesi Yakuplu kursu Hocalarından Erhan Sağlam Hocanın güzel kıraati oldukça etkileyiciydi.

Sunuculuk yapan Ulusal Hoca, Osmanlı imparatorluğunun kurucusu Osman Gazi’nin bir evde misafir kaldığı gece duvarda asılı Kur’an’a saygısından uyumadığını, kendisine neden yatmadığı sorulunca da “Biz ki Allah (c.c.) kelamının olduğu yerde ayak uzatmaktan hayâ ederiz.” dediğini hatırlattı. Ulusal Hoca ayrıca aynı saygı ve sevginin günümüzde de olmasını Yüce Rabbimizden istiyoruz diyerek dua etti.

 ÇANAKKALE RUHUNU VEREN ANNELERİMİZDİR

 Açılış konuşması için kürsüye gelen Cemil Taşkıran Hoca konuşmasında, “Çanakkale ruhunu veren annelerimizdir. Kâfirler, Müslümanları topla tüfekle yenemeyeceklerini anladığından aile mefhumunu yok etme yoluna gittiler. O gün Çanakkale Savaşına evlatlarını seve seve gönderen anneler dini ve namusu için fedakârlık yapmıştılar.” Taşkıran Hoca daha sonra günümüz annelerine seslenerek “Sizde fedakârlık yaparak, çocuklarınızı medreselere gönderin, gönderin ki çocuklarınız Kur’an erbabı, Kur’an evladı olsun. Kur’an erbabı olsun ki vatana sahip çıksın.” dedi.

Fatih Medreseleri’nde eğitim gören küçük yaştaki talebeler, şehitliğin önemine vurgu yapan ayet ve hadisleri hem Arapça hem Türkçe okuyarak salondakileri şaşırttı. Daha sonra minik talebeler Çanakkale’de şehit düşen Kınalı Hasan’ı canlandıran bir gösteri yaptılar. Gösteri de Kınalı Hasan’ın annesinin yazdığı duygu dolu mektupta geçen sözler, salondakileri hüzünlendirdi.

 VARLIĞINI ALLAH (c.c.) İÇİN HARCA

 Çanakkale şehitlerine yönelik konferansı anlatmak üzere kürsüye gelen Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi öncelikle Çanakkale şuurunu hakkaniyetle anlamayı Yüce Mevla’m hepimize nasip etsin diyerek duada bulundu. Daha sonra insanları varlığını olur olmaz şeyler için harcayıp heba ettiğine değinen Bayraktar Hoca Efendi, “Varlığımızı harcayacak tek bir yer var orası da Allah (c.c.) yoludur. Ancak o zaman varlığımız bir önem kazanır” dedi.

Konuşmasına devam eden Bayraktar Hoca Efendi, Bundan 97 yıl önce en son teknolojik harp aletleriyle ve dünyanın en muazzam ordularıyla kıtlık çekirgeleri gibi boğazları geçmek ve “Hasta adam” diye tarif ettikleri Osmanlı’yı yıkmak, mirasını yağma etmek ve milletimizi kendilerine sömürge etmek için gelen İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya ve bunları arkadan destekleyen 37 ülkenin hatta tüm Yahudi ve Hıristiyanların bugünde olsa aynı şekilde bize zarar vermekten bizim için düşmanlık yapmaktan geri kalmıyorlar, kalmayacaklar. Siz zannediyor musunuz ki onların bize düşmanlığı 97 yıl öncesindeydi, Çanakkale’de kalmıştı. Asla, hayır diyen Bayraktar Hoca Efendi, daha sonra “Ne Yahudiler, ne Hıristiyanlar sen onların dinine uyuncaya kadar asla senden hoşnut olmazlar.” ayetini okuyarak, ayetle sabit olduğunu belirtti.

 GERÇEK MERHAMET YALNIZ İSLAMDA!

 Bayraktar Hoca Efendi konuşmasının devamında, küfür zihniyetinin her devirde aynı davayı güttüğünü, ellerine fırsat geçse aynı şeyleri tekrar yapacaklarını, o yüzden biz Müslümanlarında davasına sahip çıkması gerektiğini belirtti. Ayrıca neslimize emanet olarak Allah (c.c.)’ı,  Kur’an’ı ve Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) bırakırsak ecdadımız bizimle asıl o zaman övünecektir dedi.

Çanakkale Savaşı sırasında askerlerimizin düşman esirlere yaptığı muameleler dünyaya örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu vurgulayan Bayraktar Hoca Efendi daha sonra şunları söyledi: “Çanakkale Savaşı sırasında 12.000 askerimizi hastanede şehit eden kâfirin kalbinde merhamet yoktu. Eğer bizler kalpte merhamet istiyorsak neslimizi Kur’an’a ve Allah’a yakınlaştırmamız gerekir.”

 BENİ KIBLEYE ÇEVİRİN

 Çanakkale Savaşı sırasında öleceğini hisseden askerlerin, arkadaşlarına beni kıbleye çevirin dediklerini hatırlatan Bayraktar Hoca Efendi, “Bizler bu rahat dönemlerimizde dinimizden taviz verirsek çok yanlış yapmış oluruz dedi. O gün askerlerin, çile çekilmesi gereken yerde çileyi çekmesini bildiklerini ve ölünmesi gereken yerde de ölmesini bildiklerini söyleyen Bayraktar Hoca Efendi, aynı şuuru bizlerde de taşımalıyız.” dedi.

 BUNLARIN MAYALARINDA İMAN VAR

 Konuşmasının sonuna doğru Bayraktar Hoca Efendi, Seyit Onbaşının Çanakkale Savaşı sırasında kaldırdığı 275 kilo ağırlığındaki mermiyi daha sonra kaldıramadığını, komutanın; “Niçin kaldıramıyorsun?” sorusuna karşılık Seyit Onbaşı’nın “Aynı kâfiri karşımda göreyim tekrar kaldırırım komutanım!” dediği anekdotu aktardı.

Masum Bayraktar Hoca Efendi; “Bu günde aynı şartlar olsa bu millet aynı mücadeleyi verir. Çünkü bu milletin mayasında İman var, Kur’an var, hilafet var!”

Bugün bizler Çanakkale’de bize vatanı canları pahasına bizlere emanet eden dedelerimize layık torunlar olmak, onlara layık torunlar yetiştirmek istiyorsak, dünya ülkeleri arasında tekrar o güçlü yerimizi almak istiyorsak, gençliğimizi iman ve İslam eğitimiyle yetiştirmeliyiz. Allah’ını bilen, peygamberini tanıyan, Kitabullah’ı okuyup onunla amel eden, Seyit onbaşıların, binbaşı hakkı beylerin, şerife bacıların, nene hatunların ruhuyla kalpleri çarpan bir neslin yetişmesinin yolu medreselerden geçer. Zira medrese, Rabbine kul olmak isteyenlere kulluğun öğretildiği yerdir. Evlatlarımızı Peygamber ahlakında, evliya gibi olmasını istiyorsak, eşkıya gibi yetiştirmemeliyiz.

Böyle olmazsa, her rüzgarın önünde savrulan, dost nedir, düşman nedir bilmeyen kendi inancına, özüne ve her türlü değerlerine yabancı kimlik bunalımı yaşayan, yapılan her iyiliğe nankörlükle cevap veren bir gençlikle karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olur.

Masum Bayraktar Hoca Efendi son olarak da şunları söyledi; 21 Mart gününün olaylı Nevruz kutlamalarıyla geçtiğini dile getiren Bayraktar hoca efendi: “Görüyorsunuz günlendir süren nevruz tartışmaları var. Kutlamaydı, protestoydu, olaylardı derken ortalık toz duman içinde. Kimse nevruzun hakikatinin ne olduğundan, İslam’da böyle bir kutlamanın, bayramın olup olmadığından bahsetmiyor.”

Kapanış konuşmasının ardından, Fatih Medreselerinde hafız olan ve hafızlık yapan talebelerin okumuş olduğu 253 hatm-i şerifin duası yapıldı.

Mart ayı boyunca İstanbul’un çeşitli ilçelerinde yapılmaya devam eden Çanakkale Şehitlerini anma konulu Hayat Dersi konferansı 23 Mart 2012 Cuma günü Kağıthane Kültür Merkezi’nde 20.00’da yapılacaktır şeklinde duyuruyla konferans sona erdi.

Talebelerin Kınalı Hasan Gösterisi

 

Yorum yapın
    1. Yahya Aksakal diyorki;

      Çok güzel ve eğitici bir programdı.Çok beğendim.Böyle şeyleri daha çok bekliyoruz.